Ailede Huzur ve Mutluluk formülünü buldum - Ailede Huzur - Aile Huzuru

Breaking

Post Top Ad

Responsive Ads Here

29.5.20

Ailede Huzur ve Mutluluk formülünü buldum

Gerçekten ailede huzur ve mutluluk için bir formül var mı?
Varsa bu formül nedir?
Ve gerçekten işe yarıyor mu?

Ben bu soruları şu şekilde cevablıyorum:  EVET, VAR.
Çünkü yıllarca aradığım formülü bulduğuma inanıyorum.

Durun, sakın klasik şekilde bir şeyler şöyleyeceğimi düşünmeyin. Çünkü bu konu ile yaptığım araştırmalar sonucu anladım ki, ailede huzur ve mutluluk için yapılması gerekenler çok da elle tutulabilir şeyler değil.

Örneğin sevgi, samimiyet, sadakat, karşılıklı anlayış, eşler arası ilişkilerde dikkat edilecek konular, erkeğin yapması gerekenler, bayanın yapması gerekenler vs. vs liste uzayıp gidiyor.

Doğru bunlar huzur ve mutluk için gerekli şeyler ve olmazasa olmaz şeyler. Ama somut şeyler gibi gelmiyor bana. Elimle tutmalıyım, hissetmeliyim. Yaptığım şeyi yaşamalıyım ki görünür olsun. Huzur ve mutluluğu yaşamalıyım, ki etrafımdaki kişiler ben de görmeli ve "bu aile gerçekten huzurlu ve mutlu " demeliler.

İşte ben bunu yapabilecek formülü keşfettim.

Yada herkes biliyordu da ben yeni buldum.

Bilmiyorum ama ben, benim hayatımı değiştirerek daha huzurlu ve mutlu yapan formülü, sırrı buldum ve sizinle paylaşmak istedim.

Gelin şimdi bulduğum huzur ve mutluğun formülünü size anlatayım.

Bilirsiniz ki bir formülün çalışması için gereken sart, değerlerin yerli yerine yerleştirilmesidir ki formül doğru sonuç versin.

Örneğin:

Dikdörtgenin alanı = taban uzunluğu x yükseklik.
Bir dörtgenin alanını “A” ile ve kenarlarını a(h), b şeklinde isimlendirecek olursak.
A=bxh
şeklinde formülize edilebilir.

Bir örnek üzerinden inceleyecek olursak:
Tabanı 15cm (santimetre) ve yüksekliği 10cm olan dikdörtgenin alanı

A=bxh=15*10=150 santimetre kare olarak bulunur.  (Kaynak)

Aynen bu örnekte olduğu gibi huzur ve mutluğun da böyle bir formülü vardır.

Formülü vermeden önce anlamamız gereken bazı gerçekler var. Önce onu inceleyelim.

Hayata başladığımız ve hayatı yaşadığımız en önemli yer, ailemizdir. Biz bir ailenin içinde ya yeni doğmuş bir çocuğuzdur, sevgiye, güvene, ilgiye muhtaç.
Ya da bir gencizdir, hayalleri, hedefleri, idealleri olan geleceğe dair. Bundandır ki anne ve babamız bizi hayata hazırlamak için doğumdan, ilkokuldan, ortaokul, lise ve üniversite mezuniyetine kadar bizi destekler. Bir çok imkanlar sağlamaya çalışırlar. Belki bu imkanları sunabilirler belki de sunamamanın sıkıntısını yaşarlar.

Şu sözü  baba ve annelerimizden hep duymuşuzdur.
"Ceketimi satar seni yine okuturum ". Elleri öpülesi tüm anne ve babalar bu fedakarlıkları yapmasalardı bel ki de şu anda olduğumuz mekan ve yerlerde olamazdık.

Sosyal bir insan olmamız için, gençliğin verdiği heyacan ve yaşam sevinicini doya doya yaşayabilmemiz için, farklı sosyal faaliyetlerin organize edildiği kurslara, spor derneklerine, sanatsal faaliyet alanlarına gönderirler. 

Sonra biz de evlenir, anne, baba ve kardeşlerimizle oluşan o aileden ayrılıriz. Başka bir ailenin ferdi olan kişi ile kendi ailemizi kurarız. Hayatımızın geri kalan kısmını, çok daha uzun olan kısmını, sevdiğimiz, aşkımız, canımız olan eşimizle yaşamaya başlarız. Derken bizim de çocuklarımız olur, onların sağlığı, mutluluğu, eğitimi, sosyalleşmesi için çalışırız çabalarız.

Bu döngü insanlığın başladığı ilk günden beri milyarlarca insan tarafından hep yaşana gelmiş ve kıyamete kadar da yaşanmaya devam edecektir. 

Peki ama bu ailelerde gerçekten huzur var mı?
Her ailenin huzurlu olması mümkün mü?
Ya da ailelerin huzuru için bir formül var mı? 

Bu soruların cevabının subjectief olacağını baştan kabul edelim. Kişi huzuru nasıl tanımlıyorsa ve tanımına uygun imkanlara sahipse huzurlu ve mutludur.

Burada huzurun bazı tanımlarını size vereyim. 
Aşağıda verilen tanım ve örnek cümleler Türk Dil Kurumunun sozlük sitesinden alınmıştır.

1. İsim: Dirlik, baş dinçliği, gönül rahatlığı, rahatlık, erinç:
      "Fakat böyle bir zevk ve huzurun devam ve bekası olamaz." - Necip Fazıl Kısakürek

2. İsim: Ön, yan, kat, makam, yamaç:
      "Ertesi sabah tutukluyu huzuruna çağırtıp ona düşüncesini söylediğinde hiç beklemediği bir karşılık aldı." - İhsan Oktay Anar
(Kaynak: https://sozluk.gov.tr/    "Huzur" kelimesi )

Bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere, özellikle birinci tanımda anlatıldığı gibi, kişinin gönül rahatlığına ermesi. dinçliği, rahatlığıdır huzur.

Ben huzuru kendim için şöyle tanımlıyorum:
1-Kendi şahşi hayatımda rahat olma hali, gönül rahatlığına ulaşma, sağlıklı olma hali.
2-Sevdiklerimle, aile üyelerimle güzel ve kaliteli vakit geçirmek, mutlu olmak, insanlarla güzel ilişkiler kurmak.
3-İstediklerime sahip olma, istediklerimi satın alabilme gücüne sahip olma hali.  

Ben bu tanıma geçenlerde karşılaştığım çok güzel bir ucleme ile ulaştım.
Bunun için ailede huzur ve mutluluğun formülünü buldum diyorum.

Evet şimdi bulduğum formülü açıklama zamanı geldi.
Umarım benim tanımlamamda ki maddeler dikkatinizi çekmiştir. Özellikle maddeler halinde yazdım.
1. madde sağlığımı, ruh sağlığımı ilgilendiren  konuları,
2. madde sevdiklerimle birlikte zaman geçirmeyi,
3. madde ise ekonomik güce sahip olmayı ifade ediyor.

Ailede huzur ve mutluluk formülü

Huzur = Sağlık x Zaman x Ekonomik Güç


Formulu anlamak için bazı açıklamalar yapmalıyım. 

Sağlık nedir?
Biz sağlıklı mıyız?
Ben sağlıklı mıyım, eşim, çocuklarım sağlıklı mı?
Sevdigimiz kisiler, örneğin  annemiz, babamız, kardeşlerimiz, teyzemiz, halamız, amcamız, dayımız,  hergün beraber çalıştığımız iş arkadaşımız, okul, sınıf  arkadaşımız, komşumuz gibi hayatımızda her an yanı başımızda olan kimseler sağlıklı mi?

Hastalandigimiz zaman, ya da yukarıda belirttiğim sevdiklerimizden herhangi birisinin rahatsızlanması veya hastalanması bizi nasıl etkiler? Bu hastalıklara rağmen huzurumuz ne kadar devamlı olabilir?

Peki ya zaman nedir?  Zamanın huzur ve mutluluk içindeki yeri ve önemi nedir?
Anne ve babamızla geçirdiğimiz zamanın miktarı nedir?
Esimizle ya da çocuklarımızla geçirdiğimiz zamanlar ne kadardır?
Yada bir arada olduğumuz bu kişilerle gerçekten kaliteli zaman geçirebiliyor muyuz?
Yoksa zamanımızı birileri bizlerden çalıyor mu?
Sosyal faaliyet diyebileceğimiz, sevdiklerimizle birlikte aktivitelere, spora, müziğe, gezmeye, eğlenceye, kendimize zaman bulabiliyor muyuz? 

Peki ya ekonomik güç nedir? Evet ekonomik güçten kastedilen "paraya sahip olma" durumumuzdur. Huzur ve mutluluğumuz için en önemli ve belki de ilk sırada maalesef ekonomik durumumuz rol oynuyor.
Biz ekonomik olarak her imkana sahip miyiz?
En azından minimum hayat standartlarına sahip miyiz? Bir evimiz var mı sevdiklerimizle yaşadığımız?  Kışın soğunda ısıtabildiğimiz, yazın sıcağında serinletebildiğimiz.
Ya mutfağında istediğimizi pişirip yiyebiliyor muyuz? Eşimizin ve çocuklarımızın temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor muyuz?
Bir arabamız var mı? Sosyal aktiviteler için, örneğin bir sinemaya, bir parka, yeni yerler görmek için seyahatlara, tatile çıkmaya vs. imkan bulabiliyor muyuz? 

Bu sorulara vereceğimiz cevabımızdır bizim huzurumuz.

Bu şekilde sorular sormak ve cevablar vermek bel ki doğru, bel ki de yanlıştır.
Bilemem.Çünkü bunlar  subjektif olduğu için ben kendi düşüncelerimi belirttim. 

Bu sorulara verdiğim cevablarla ben kendimi ve ailemdeki huzuru mutluluğu somut olarak , elde tutulur bir şekilde tanımladım.

Nasıl mı? Şimdi yukardaki huzur formülüne verilen değerleri yerleştirelim ve sonucu birlikte görelim.

Öncelikle bir birey olarak kendimizden başlayalım. Sadece kendimle ilgili olarak sonuç görmek istiyorum. Bunun için de formülü oluşturan yerlere sayısal değerler vermemiz gerekiyor.

Sağlığım için 1' den 10 a kadar bir değer vermeliyim. Eğer bir hastalığım varsa ve beni, yaşam kalitemi etkiliyorsa, bu etkiye göre 0'dan 10'a kadar bir değer. Eğer kendimizi sağlıklı hissediyor ve bir sorunumuz yoksa 10 puan, hayatımı etkiliyorsa, beni zorluyorsa daha düşük puan vermeliyim.
Hastalık  0, 1, 2, 3,  4, 5,  6, 7, 8, 9, 10  Sağlık

Ben kendim için 4 veriyorum.
Beni rahatsız eden bir rahatsızlığım var. (Ne cümle oldu ama değil mi?)

Aynı şekilde zaman için de bir puan verelim. Kendim için ne kadar vakit ayırıyor ve kendimi mutlu hissediyorum. Yaptığım aktivitelerim nelerdir? Çalışma vakitleri ve uyku dışında kalan 8 saatlik yaşam zamanımı nasıl geçiriyorum sorusunun cevabı için yine aşağıdaki puanlardan birini verelim.
Zaman yok  0, 1, 2, 3,  4, 5,  6, 7, 8, 9, 10  Zaman Var

Ben kendime 5 veriyorum.

Devam ediyoruz ve ekonomik gücümüze puan veriyoruz.
İstediklerime sahip miyim? Ya da bir şey istediğim de hemen onu alabiliyor muyum?
Durumuma uygun puanı seçiyorum.
Ekonomik güç yok  0, 1, 2, 3,  4, 5,  6, 7, 8, 9, 10 Ekonomik güç var

Ben kendime 4 veriyorum.

Evet ben şu an için kendime uygun puanları, ama sadece kendimle ilgili puanları verdim.

Şimdi huzurumun nasıl olduğunu somut olarak görelim.

Formülümüz neydi?

Huzur= sağlıkx zaman x ekonomik güç
Huzur = 6x7x6
Huzur = 252( birimi ne olsun bilemedim. metre mi, kilogram mı, ohm mu? Neyse ben yeni bir birim geliştireyim ve adını huzur koyalım.)

Evet benim huzur decerem 252 huzur.

Peki bu iyi mi, kötü mü? Bunun için de bütün değerleri en üst seviyeden ele alalım.
Huzur = 10x10x10
Huzur = 1000 huzur

Bir de en kötü seviyeden  ele alalım
Huzur = 0x0x0
Huzur = 0 huzur

Peki ya orta değerler olursa
Huzur = 5x6x7
Huzur = 210 huzur

Evet huzurun derecesi 1000 ile 0 arasında değişiyor. Bunu siz % olarak ta hesaplayabilirsiniz.
Son örneğe ele alalım. Kişinin huzur derecesi %21 olarak karşımıza çıkıyor.

Şimdi bir şeye dikkat çekmek istiyorum.
Biliyorsunuz 0 çarpma işleminde herşeyi sıfırlıyor. Yani 0'ı ne ile çarparsanız çarpın sonuç 0'dır. (sıfır)

Örnek yapalım
Huzur = sağlık x zaman x ekonomik güç 
Huzur = 5 x 5 x 0
Huzur = 0
yada
Huzur = 0x10x10
Huzur = 0

Yani sağlık, zaman ve ekonomik güçlerden herhangi biri 0 olduğunda diğer ikisi 10 bile olsa sonuç sıfırdır. Yani bizde huzur kalmamıştır. Hani bir şarkıda geçiyor ya "huzurum kalmadı" diye. Aynen öyle oluyor.
Buradaki örnekler tek birey üzerinden idi. Şimdi biz bir de yukarıda bahsi geçen, hayatımızın vazgeçilmezleri olan sevdiklerimizle birlikte düşünelim. O kişilerin sağlık sorunları, zaman sorunları, ekonomik sorunları ya da zorluklarıni düşünelim. Sonuç nasıl olur acaba?

Peki çözüm nedir o zaman?

Bu formülde yer alan değerlerimizi elden geldiğince yüksek tutmalıyız. Ki huzurumuz, mutluluğumuz yüksek olsun.

Ben bu formülü keşfettikten sonra formüldeki değerler hakkında düşündüm.
Ben ne durumdayım?
Neler yapmalıyım?
Gerçekten ilginç sonuçlara ulaştım. Bir kısım duygu ve düşüncelerimi sizinle paylaşayım.

Sağlık konusunda eksikliklerimi gördüm. Özellikle, maalesef  sağlık konusunu nerede ise hiç bilmediğimi fark ettim. 
Anne ve babamın rahatsızlıklarını, kardeşlerimin rahatsızlıklarını düşününce kendimde baska bir huzursuzluk hissettim. Çünkü onlarla her telefon görüşmemizde (bu arada onları uzun zamandır göremiyorum) bu rahatsızlıklarını konuşmak beni üzüyor ve etkiliyordu.

Sonra kendi evimde eşimin ve çocuklarım durumunu düşündüm. Evet genel olarak sağlıklı sayılırız. Ama ben de yorgunluk, tembellik gibi sorunlar, bel ağrıları vs. vardı. Eşimin zaman zaman tutan baş ağrıları, kolunda ve belindeki ağrılar. Çocuklarımın zaman zaman hastalanmaları oluyordu.

Evet bütün bunları normal görüyor ve hastalandıktan sonra sadece doktora gidiyorduk. Verilen ilaçlarla, tedavilerle kendimizi iyi hissediyorduk. Böylece sağlık sorunlarımızı tam olarak çözemeden, geçici bir süre çözülmüş gibi hissederek, üzerini kapatarak hayata devam ediyoruz.

Ben ve çevremdeki kişiler için sağlık, hastalandıktan sonra doktora gitmekti sadece. Halbuki hastalanmadan önce yapılması gereken çok basit görevlerimiz varmış. Koruyucu hekimlik denen ve hastalanmadan önce alınması gereken tedbirler varmış. Bu tedbirler sayesinde formüldeki sağlık değerini yükseltebileceğimi anladım.

Zaman açısından bakınca hayatıma, pek büyük bir sorunum yok elhamdülillah. Çünkü dediğim gibi öğretmenim. Çocuklarla birlikte evden çıkıyor çocuklarla birlikte evime dönüyorum. Sabah kahvaltısı, akşam yemeği hep ailecek olur bizde. Bu nimetleri için Rabbime milyarlarca kez şükranlarımı sunuyorum. Hayatımız ev eksenli geçer. Ya da para harcanmayacak şekilde parklarda..

Biraz daha zaman hakkında düşününce, kendime özel zaman ayırma, sevdiğim farklı bir şeylerle meşgul olma gibi şeylere zaman ayırmadığımı, ya da ayıramadığımı farkettim. Bunun değerini ve çocuklarımla daha kaliteli zaman geçirme adına çalışmalar yapmam gerektiğini fark ettim.
Hele bir de arkadaşlarıma, akrabalarıma ve komşularıma zaman ayırmadığımı fark ettim ki, kendimden utanmaya başladım desem yanlış olmaz herhalde. 

Finansal açıdan durumumuz ise, evet kimseye muhtaç değiliz elhamdülillah. Gençlik dönemlerinde babamın desteği ile, öğretmen olduktan sonra aylığım ile geçinip gidiyoruz. Eşim de çalışıyor. Evim de var arabam da çok şükür. Çocuklarımıza ve rızkımıza yetiyor. Hani ay sonuna bir şey kalmasa da yetiyor.

Fakat estralara gelince sıra, maalesef onlara yetmiyor. Evin eksiklerini tamamlamak, çocuklara çatı katında oda yapacak kadar, bahçemde istediğim düzenlemeleri yapacak şekilde ekstra bir param yok maalesef. Fakat bunları yapmam da gerekiyor. 
Ailemle sosyal faaliyetler için yok maalesef. Örnek vereyim isterseniz. Beni her zaman ve en çok üzen konuların başında çocuklarımla lunaparklarda, kermesler de olan o heyecanlı aletlerle sınırsız şekilde binememek, sağlıksız da olsa oralarda istediğim her şeyi yemek ve yedirmek isteyip te alamamak gelmiştir. Altı kişilk bir aile olarak gittiğinizde oluşan masraf sizin aylık giderinizde gerçekten büyük bir delik açar yoksa. Hep hesaplamak,sadece 1 atraksiye binebilmekle sınırlamak. Bu beni gerçekten çok uzuyordu. 

Evet ben bu sorulara kendime göre cevablar verdim.
Huzurlu bir aile miyim? Elhamdülillah.
Fakat şunu fark ettim ki, yukardaki formüle göre sağlığıma, zamana ve finansal imkanlara biraz daha dikkat etmek ve her üçünün de miktarını artırmak benim huzur ve mutluluğu mu daha da artıracaktır. 

Peki ama nasıl? 
Sağlığıma daha çok dikkat edecek, hastalanmamak için gereken şartları arayacağım. Yaşlılıkta anne ve babamın çektiği o malum yaşlılık hastalıklarını yaşamamak için tedbirler alacağım.

Zamanımı kullanmayı öğreneceğim. Planlı olacak ve sevdiklerimle kaliteli zamanlar yaşayacağım. Sevdiğim işi yapacağım. 

Finansal imkanlarımız artırmak için Extra imkanlardan faydalanacagim. ektra gelirler elde etmeye çalışacağım. 

Çözüm süreci çok basit görünüyor değil mi?
Ama biraz düşününce bir çıkmaza giriyor.
En azından ekonomik imkanı artırmak deyince ek bir iş bulmak manasına geliyor ki, kısır döngü burada başlıyor. Ekstra yorgunluk, aileye daha az zaman, sağlık kaybı vs...

Ama ben buna da çözümü buldum. Rabbime hamd olsun ki bu fırsatları bana O verdi. Karşıma o çıkardı.

Ailede huzur ve mutluluğumu artırmanın yolunu gerçekten bulduğumu söyleyebilirim. Size de vermemi ister misiniz? 

Öyleyse bazı şeyler yapmalıyız. Onun için lütfen bu yazılarımı da okuyunuz....

Söz size sırrımı açıklayacağım . Sabır lütfen.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yapmış olduğunuz yorum için teşekkür ederiz. Size sağlıklı ve huzurlu günler dileriz.